Son yıllarda sel felaketleri ülkemizde özelliklede Karadeniz’i çok ağır bir biçimde vuruyor…
Can kaybı, mal kaybı yaşanıyor.
Devletimiz var olsun bu zararları karşılıyor.
Ancak nereye kadar, ne zamana kadar…
Ya insanların yaşadığı tehdit, maruz kaldığı tehlike, bunu para ile ölçemeyiz ve telafi edemeyiz…
Çözüm Karadeniz’de sel ve taşkın bölgelerine özel imar uygulayarak bu felaketlerin sonlandırılması, başka bir çözüm yok…
Suçu yalnız belediyelere atmak ne kadar doğru?
Suçu yalnız belediyelere atmak sadece sorumluluktan kaçmaktır…
Demiyorum belediyeler masum ancak hatayı sadece tek başına belediyeleri sorumlu tutmak benim ve bu işi bilenlere göre değil.
Dere yataklarının daraltılması, dere yataklarının ıslahının sağlıklı ve belirli bir rutinde yapılmaması, dere yataklarının imara açılması, dar ve alçak köprülerin yapılması, dere yataklarının hemen yanına konut ya da işletme kurmak birkaç sebepten birisi…
Valilikler, Çevre şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü, D.S.İ Genel Müdürlüğü ve Belediyelerin ortak bir anlayışla bu imar düzensizliği ve yaşanacak felaketlere karşı radikal bir tedbir alması gerekiyor.
Aksi durumda bedeli daha ağır sorunlarla karşılaşmamız çok mümkün olacaktır…
Üstelik bu felaketlerin üst üste yaşanmasına rağmen…
Karadeniz bölgesinde taşkın ve sellere engel olmak için bölgesel özel bir imar uygulaması ile bu işe kalıcı bir çözüm bulabiliriz, bu işi yine belediyelere ve birkaç kepçe ile sözde ıslaha bırakırsak işimiz yine inşallah, maşallaha kalacak…
Bizden uyarması…
Gazeteci
Tarım ve Ekonomi Yazarı